Çağın Ağırlığı — 4

Mustafa Yılmaz
2 min readDec 11, 2021

Yine çöküşlerin sırasıyla geldiği, büyümenin, öğrenmenin ve elde edilen tecrübeler öncesindeki o çok ağır acıların bir bir geldiği dönemlerinden içindeyim. Şimdiden yazmak istiyorum ki hem bünyem bir nefes alsın hem de bir ay sonrasında tekrar kendimi değerlendirmek istediğimde elimde bir karşılaştırma ölçütüm olsun.

İşlerin yeteri kadar yerinde gitmediği ve müşteriye karşı mahcup olunan durumlarda ben hep mahcup eden daha doğrusu işi, hizmeti bir türlü zamanında ve istediğim gibi olamayan tarafta yer aldım. Fakat bu kez ilk kez bir işi kendime bağlı ve kendimden bağımsız olaylar nedeniyle vaktinde teslim edemedim ve bugüne kadar olan en ağır tecrübelerden birisini yaşıyorum.

Müşterinin karşısında her zaman verdiğim sözleri yerine getirmek için hırslı davrandım, hırslı davrandım çünkü bir müşteri bir müşteri doğurur. Amacım müşterilere bağlı kalmak değil amacım ufuktaki en büyük değişimleri doğuracak bir startupa öncülük etmek ve insanlığa değer noktalar üretmek. Bunu yapabilmemin tek yolu da şu an için olabildiğince tecrübe kaynak kazanmak.

Hep güvendiğim, yeteneklerinden etkilendiğim insanların aslında işler profesyonelleştikçe ne kadar laf kabul etmez ve iş bitiremez olduklarını görmüş oldum. Bu durumda tamamen beraber çalışabileceğim ve tam zamanlı olarak bize katkı sağlayacak insanların ne kadar önemli olduğunu ve kendi adıma da her işe atlayarak her şeyde başarı elde edemeyeceğimi öğrenmiş oldum.

İkinci olarak çalıştığım yerdeki asıl işi yönetenlerin title altında ezilip, ellerine iş almaktansa öncelik sıralamasını değiştirerek gelecekteki işleri “vizyon” adı altında, hiçbir kaynağa bakmadan yönetmeye çalıştıklarını gördüm. Tabii ki bu durumla hiç ilgilenmesem bile olacaktır fakat win-win durumunda olduğum ve asıl yöneticisine saygı duyduğum bir iş olduğundan dolayı elimden geleni yapmaya çalıştım. İstediğim gibi olmadı ve yüksek ihtimalle de olmayacak. Fakat bu durumu değiştirebileceğime inanıyorum.

Üçüncü olarak insanların gerçekten orta yaş bunalımı içerisinde insanları ne kadar kolay kırabildiklerini ve kendi çapındaki birkaç küçük düzeltmenin veya yükseltmenin “abartılmışlıklarına” güvenip, saçma hadsizlikler içerisinde bulunduklarını yaşamış oldum. Bunu görmek gelecekte beraber çalışacağım insanların psikolojisini anlamama yardımcı olacağına inandırdım kendimi. Ağır ve yönetmesi zor bir süreç.

Dördüncü olarak hayatım boyunca borsada hep kaybettim fakat birkaç seferdir şansım yaver gidiyor ve analizlerime eğer zamana bağlı kalabilecek olsam ne gibi kazançlar elde edilecek olduğumu görmüş olduğum için tekrar giriş yaptım. Şirketin kaynaklarının belirli bir kısmını (neredeyse çoğunluğunu) çeşitli kripto yatırımlarına bağladım. %110 kar durumunda bile çıkış yapmadım ve beklemeyi tercih ettim. Şu an %5 kadar zarar durumundayım ve aralık sonuna belki şubat sonuna kadar beklemeyi tercih edeceğim. Umarım bu durum gerçekten beklediğime değecek şekilde sonuçlanır ve şirketimizi büyütmek adına daha fazla kaynağa farklı bir yoldan ulaşmış olurum. Bu durum psikolojik olarak direnç noktalarımı zorluyor.

Son olarak da tüm bu yüksek dalgalar arasında boğulurken kendi yaşantım ve ilişkimde de sarsıntılar yaşadım ve yaşıyorum. Bu durumda ne yazık ki okuldan iş sürecine hızlıca geçiş yapmanın olmanın etkilerini, biriciğime anlatmakta biraz zorlanıyorum fakat yakın süreçte bunu tam olarak anlatabileceğimi düşünüyorum. Genel olarak ağırlıklar ile hatta farklı ağırlıklar ile mücadele etmemde en büyük destekçim olan insanla aramı tekrar iyileştirmek diğer saydığım her şeyden özel ve değerli.

Zor ve öğrenmeli bir dönem geçirdim. Bu arada pipet üreterek dünyadaki iklim krizini çözeceğini zanneden herkese çok büyük öfkemle sesleniyorum neredeyse her gün… Umarım bir sonraki ayki yazım daha olumlu şekilde geçer. Umudumu, inancımı kaybetmiyorum. Bu dünya iyi ki var, iyi ki var!

--

--

Mustafa Yılmaz

Kendi düşüncelerimi, yazılarımı, şiirlerimi ve deneyimlerimi paylaşıyorum.