Edebiyat | Yoksulum

Mustafa Yılmaz
2 min readApr 4, 2021

“Yoksulum, mutluluğum seninle olmaktı.” Varlığımı adadığım sana uzak kaldım, yoksulum. Mutsuzluğumun böyle derin bir anlama sahip olmasının yanı sıra, yüce olan ruhundan uzakta kaldım, yoksulum. Sesinin, engizisyon mahkemelerinde beni kurtardığına şahidim, cıvata gıcırtılarından ve cıvanın asla çıkmayan kırmızlığından bıktım usandım. Yoksulum ve bunun sebebi benim, şimdi cıva zehirlesin beni, cıvatalar beynime sokulsun. Gel gör yoksulluğumu, sensiz nasıl bir hiç olduğumu.

Aşkını hissettiğim her bir zerrem, yeniden yapılandı. Öyle bir yapılanmak ki, tanrının, yeryüzüne gönderdiği el senin ellerin. Yeniden doğdum, şimdi ise yoksulum. Aşkın olmadan bir cüsseyim, boş ve ağır bir cüsse, aşkın olmadan davam yok, mücadelem yok, savaşım yok. Sen olmadan, ağzımdan çıkacak hangi kelime anlamlı olabilir, hangi gülümseme gerçek olabilir veyahut neye gülebilecek kadar arsız olabilirim? Senin, kendinin dahi belki anlayamadığın toprak ve su üstü varlığın yokken ben nasıl kendimi mutlu sayabilirim, gösterebilirim? Yoksulum, hem de hiçbir insanın olmadığı kadar yoksulum.

Otobüsleri kaldırsalar, sonra içinde parçalasalar beni. Kanımı gezdirseler yedi kıtada ve Mu’da, Musa gelse yarsa Marmara’yı sonra gömse beni içine, boğsa beni deniz, gece üstümden eksilmese, güneş lanetlese beni bu kadar ‘hiç’ olmazdım. Senin ellerini tutan ellerim, senin yüzünü seven ellerim, senin yüzüne bakan gözlerim, senin kalbinin sesini, nefes alış-verişlerini duyan kulaklarım ayrıca mutlular iken, artık kopmak ve yitirilmek istiyorlar. Var oluş sebebimi sana bağladığım gibi, var olma sebebimi de sana bağladım. Her şeyimle bağlıyım sana. Buna rağmen, tüm varlığım sana bağlı iken, her bir dokunuşunda ayrı bir bağlılık yaratırsın kendine.

Bağımsız olma çabana hayranım. Bu kendisi pis hayatın ilk aşama mücadelerinde yanında olmak istiyorum. Örneğin, ilk ödediğin kredide, örneğin kendine aldığın ilk pahalı çantada. Biraz para, biraz plastik olmak istiyorum, ellerine dokunabilmenin yolu ne ise, ben artık o olmak istiyorum. Senin olmak ve öylece kalmak istiyorum, senin olmanın mutluluğunu bulabileceğim bir yer yok. Benim olmanı istiyorum tamamen ve asla değişmez maddelerle sabitlenmek istiyorum tam ve tüm düşüncelerine.

Örülecek aşktan kazakları, binilecek otobüsleri, lale tırnaklarını, tadına bakılacak egzotiklikleri, görülecek Ankara sokakları, çekeceğin estetiklikleri, kokunu taşıyacak ceketleri, ellerine dokunacak havluları, içeceğin her damla suyu, atacağın her adımı düşünmek, beni heyecandan titretiyor. Sen ne güzel şeysin! Seni düşünmek ne güzel şey! Sana aşık olmak ne güzel şey!

--

--

Mustafa Yılmaz

Kendi düşüncelerimi, yazılarımı, şiirlerimi ve deneyimlerimi paylaşıyorum.